biz seninle ne çok gülerdik değil mi? kahkahalarımızdan rahatsız olup dolmuştan bizi attırmaya çalışan teyzeleri hatırlıyor musun ? ne güzel günlerdi o güzler...
saftık... hayat doluyduk... hayata karşı bu kadar acımasız değildik tıpkı hayatın bize karşı acımasız olmadığı gibi...
hayat mı acımasızlaştı yoksa biz mi değiştik ne dersin ?
neden 10 yıl önce her şeye gülebiliyorken şimdi gülmek zor hatta imkansız gibi... sırıtmak artık benim suratıma yerleştirmek istediğim bişi oldu biliyor musun ? sırıtmaya bile razıyım yani ama onu bile kabul ettiremiyorum kendime... yerleştiremiyorum yüzüme onu bile...
eskiden ne güzeldik değil mi? kardeştik dosttuk arkadaştık candık...
ne oldu bize büyüyünce can dostum ?
ne değişti bizi böyle ne değiştirdi?
öyle çok özlüyorum ki seninle gülmeyi...
çat kapı çıkıp gelmeni...
sevgilim terketti diyip omzumda ağlamanı...
seninle şarap açıp içmeyi,sarhoş olmayı,annemden saklamaya çalışmayı,dedikodularımızı...
seni çok özledim be arkadaşım dostum sırdaşım...
sırlarım benimle yalnız kaldı... öyle çok isterdim ki eskisi gibi seninle çay içip bardakta kalan bisküvi parçasını almaya çalışmayı...
sokağa çıkabilmek için binbir dereden su getirip izin almaya çalışmamızı...
kokunu bile çok özledim arkadaşım bilemezsin sen !
ne kadar yazsam da sana söyleyemedikten sonra bilemezsin...
bilemezsin...
bilsen de bu saatten sonra geri dönemezsin, beni de döndüremezsin...
ne çok özledim bilemezsin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder