insan kaybedince sevdiği birini kendi de kaybolacak sanıyor.
yıkılırım,yok olurum diye düşünmeye başlıyor. insan en sevdiklerinden birini kaybedince ardından gitmek istiyor. sanki yaşamak için sebebi yokmuş hissine kapılıyor.
kulakları uğulduyor,kafası zonkluyor.deli gibi ağlıyor,ağlayınca giden geri dönecek sanıyor.
sonra zamanla gidenin gelmeyeceğini acı bir şekilde kavrıyor.her geçen gün yokluk daha çok büyüyor ve her geçen gün yaşamak daha da ağır gelmeye başlıyor.
derken zaman herşeyin ilacı lafları kulağına çalınmaya başlıyor.insan zamanla nasıl unutur ki naaıl alışılır ki buna demeye başlıyor.
ve zaman hızla akıp gidiyor.günler ayları aylar yılları kovalıyor.kaybeden kişi artık daha az ağlıyor.sevdiği aklına düştükçe ya ağlıyor yada başka şeylerle meşgul olmaya başlıyor.çevresindekiler ne çabuk unuttu diye düşünüyor.oysaki o hiç unutmuyor.hep unutmuş gibi yapıyor taa ki birşey onu çağrıştırıp da sizi yıkana dek.
gidenler hiç unutulmuyor.olan geride kalanlara oluyor.geride kalan ölümle yaşam arasında sürekli gelgit yaşıyor ama çoğumuz gitmeyi beceremiyor.
tek bir gerçek var ki kalanlar gidenleri hiç unutmuyor...
benim seni unutmadığım gibi BABACIĞIM...insan herşeye alışıyor ama ölümün soğukluğuna bir türlü alışamıyor... sensiz olmaya alışılamıyor.
seni çok seviyorum çok özlüyorum BABACIĞIM ...
ipek saçlı kızın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder