Bakmayın siz benim etrafımın Bu Kadar kalabalık olduğuna.. Adı sadece kalabalık aslında..İhtiyacım olduğunda Hiç kimse olmaz yanımda.. Bakmayın Siz benim Bu Kadar neşeli olduğuma.. Tebessümlerimden Hüzün Kahkahalarımdan İsyan Kopar dikkatlice duyulduğunda..Bakmayın Siz benim Gözlerimin Böyle Işıl Işıl Parladığına.. Bakmasını Bilen Farkeder Buğuludur Aslında.. Bakmayın Siz benim MiLyonlarca İnsan Arasında yaşadığıma.. Ben Bunca insan Arasında anadan doğma yalnızım aslında...
28 Şubat 2013 Perşembe
26 Şubat 2013 Salı
birgün karşılaşırsak eğer...
birgün karşılaşırsak eğer, lütfen beni hatırlama, görmezlikten gel, tıpkı gittiğin zamanki gibi... hatırlanmamak hatırlanmaktan daha iyi benim için sanılanın aksine... karşılaşacak olursak bir gün ve sen gelirsen yanıma usulca, o merhaba diyen sesini duyduğum anda allak bullak olurum ben... kapandığını sandığım yaralarım yeniden kanamaya başlar, uykusuz geceler karşılar gene beni... çok didindim seni unutmak için... bazen sırf uzaktanda olsa yüzünü görebilmek için günlerce kapında bekledim... belki ararsın da duymam telefonun sesini diye gecelerimi uykusuz geçirdim... senden sonra ben olmam çok zor oldu... tek istediğim şey seninle olabilmekti... hatırlanmak o zamanlar en çok istediğim, şimdilerdeyse en son arzu ettiğim şey... sen beni hatırlayacak olursan bir an için , o an benim yıllarıma mal olur... nolur hatırlama beni bir daha asla... nolur karşılaşırsak eğer birgün umulmadık bir yerde, beklenmedik bir zamanda, yanıma gelme... o kadar da cesur değilim ben ! o kadar güçlü değilim senin zannettiğin kadar ! sesini duyarsam, tokalaşırsam seninle sırf merhabalaşmak için , o elime günlerce bakarım, unutamam o bir kaç dakikalık anı bile... nolur çıkma karşıma eski sevgili... eskiler eskide kalsın, ben daha yeni yeni yenilerken kendimi, girme hayatıma geri...
25 Şubat 2013 Pazartesi
kazık yiyince
Bazen çok seversin. Hayatın o olur gördüğün andan itibaren. Herşeyinle ona adarsın kendini, hayallerinde, rüyalarında heryerde o vardır...
Sonra birgün o çok sevdiğin yanıltır seni, daha açık söylemek gerekirse kazık atar sana. Yıkılırsın. Dünyanın sonu geldi zannedersin. Kahrolursun, ağlamaktan mahvolursun. Unutman zaman alır, onu unutucam derken hayattan vazgeçmeye yüz tutarsın ama sonunda zor da olsa unutmayı başarırsın.
Yıllar sonra bir bakarsın, o yediğin kazık senin hayatını kurtarmıştır. Eğer onunla olmaya devam etseydin hayatın paramparça olacaktır. Sen onu çok sevdiğin o anda bunu farkedemezsin, neden böyle oldu diye birde üstüne isyan edersin. Yıllar sonra gün gelip de onu hatırladığında iyiki atmış bana o kazığı dersin.
Herkes tanıdığımız andaki gibi değildir aslında. Yıllar tanımaya izin verdikçe görürüz sevdiklerimizin iç yüzünü. Bu nedenle isyan etmekte boşunadır aslında. Yediğin kazıkları sorgulamak acı verir yalnızca. Gitmek isteyen varsa yol vermek gerek, o an bize göre vakit erken olsa da.
umutların tükendiği anda...
umutsuz olduğu anlarda daha çok sevilmek istiyor insan... umudu tükenmek üzereyse daha çok sevilmek, sarılıp sarmalanmak istiyor...
geceleri yastığa başını koyunca,hayalleri bitip tükenmek bilmiyor hayattan umduğunu alamayan insanların... dizi film şekline doğru yol alan hayallerde hep mutluluk, hep umut oluyor... uyku kaçıyor, bazen gözler doluyor... zorla uykuya dalıp da sabaha yorgun uyanıp, gerçeklerle karşılaşınca, yeniden uyumak istiyor insan... uyumak ve dertlerden uzaklaşmak... uykunun, gerektiğinden çok az yada çok fazla olması mutsuzluğu simgeliyor çoğu zaman...
mutsuz insan daha çok ilgi istiyor... daha çok aranıp sorulmak, daha çok sohbet etmek istiyor... umudun tükenmeye başladığı anda, şanslı olanlar yeniden toparlanıyor... insanın biri tarafından çok sevilmesi işte o anda daha çok işe yarıyor... sen tükendikçe o seni seven insan devreye giriyor, umutlarını tazeliyor... sen kaçtıkça o kovalıyor... sen bitişe yaklaştıkça, o seni başa döndürmeye çalışıyor... bu kısır döngünün nihayete erip ermeyeceği kesin olmamakla birlikte, uçurumdan yuvarlanmaya engel olan insan yine sizi çok seven insan oluyor... eğer umudunuz yoksa hayattan ve uykularınız haramsa, geceler bitmek bilmeyen kabuslarsa, etrafınıza bir bakının ve sizi çok seven insanları düşünmeye çalışın... gerekirse yanlarına gidip nedensizce, hiç konuşmadan sarılın... insanın umudunu yıkan hayat, umutlarını yeşerten de gene o hayatın içindeki varlıklardır... sevenleri görmezden gelmek, hayatı es geçmektir... sevilmek güzel şeydir... insanı hayata döndürür... hem sevip hem sevilmek ise pahabiçilemezdir... umudunuz tükenmekteyse eğer çok sevmeye, çok sevilmeye bakın... işte o zaman umutlar azda olsa yeşermeye başlayacaktır... deneyin göreceksiniz...
geceleri yastığa başını koyunca,hayalleri bitip tükenmek bilmiyor hayattan umduğunu alamayan insanların... dizi film şekline doğru yol alan hayallerde hep mutluluk, hep umut oluyor... uyku kaçıyor, bazen gözler doluyor... zorla uykuya dalıp da sabaha yorgun uyanıp, gerçeklerle karşılaşınca, yeniden uyumak istiyor insan... uyumak ve dertlerden uzaklaşmak... uykunun, gerektiğinden çok az yada çok fazla olması mutsuzluğu simgeliyor çoğu zaman...
mutsuz insan daha çok ilgi istiyor... daha çok aranıp sorulmak, daha çok sohbet etmek istiyor... umudun tükenmeye başladığı anda, şanslı olanlar yeniden toparlanıyor... insanın biri tarafından çok sevilmesi işte o anda daha çok işe yarıyor... sen tükendikçe o seni seven insan devreye giriyor, umutlarını tazeliyor... sen kaçtıkça o kovalıyor... sen bitişe yaklaştıkça, o seni başa döndürmeye çalışıyor... bu kısır döngünün nihayete erip ermeyeceği kesin olmamakla birlikte, uçurumdan yuvarlanmaya engel olan insan yine sizi çok seven insan oluyor... eğer umudunuz yoksa hayattan ve uykularınız haramsa, geceler bitmek bilmeyen kabuslarsa, etrafınıza bir bakının ve sizi çok seven insanları düşünmeye çalışın... gerekirse yanlarına gidip nedensizce, hiç konuşmadan sarılın... insanın umudunu yıkan hayat, umutlarını yeşerten de gene o hayatın içindeki varlıklardır... sevenleri görmezden gelmek, hayatı es geçmektir... sevilmek güzel şeydir... insanı hayata döndürür... hem sevip hem sevilmek ise pahabiçilemezdir... umudunuz tükenmekteyse eğer çok sevmeye, çok sevilmeye bakın... işte o zaman umutlar azda olsa yeşermeye başlayacaktır... deneyin göreceksiniz...
22 Şubat 2013 Cuma
eski dostlara
sorsan ya bana nasıl olduğumu...
desen ya neyin var, iyimisin diye...
desen bana, bugün sendeyim konuşacağız uzun uzun, sabahlara dek dinleyeceğim seni diye...
sarılsan bana öyle sıcak, derin...
ağlasam omzunda tıpkı çocukluğumdaki gibi hıçkırıklarla...
artık ağlayamıyorum bile eskisi gibi biliyor musun ?
kaybettim sanki kendimi bulamıyorum...
keşke gelsen kurtarsan beni...
keşke dönsek çocukluğumuza yeniden arkadaşım...
arkadaş olmak kolaymışta,dost olmak zor işmiş meğer...
dost bildiklerin dost çıkmazmış genelde ve bu durum feci halde üzermiş insanı, sen beni üzünce anladım...
eskiden olsa, olsun canın sağolsun, arada yanımda olsan yeter derdim...
ama dedim ya ben kendimi kaybettim...
artık eski ben değilim...
hayatta kalmaya çalışmak zor işmiş...
bu yolculukta iyi günde değil de kötü günde yanında olanlar kıymete binermiş...
asıl dost ummadığın yerden gelirmiş yeni anladım...
sen şimdi bana geliyorsun ya yalandan...
boşver iyisimi hiç gelme arkadaşım...
benim artık arkadaşa değil dosta ihtiyacım var, iyi günümde iyiyim nasılsa, kötü günde ise arkadaşa gerek yok nasılsa dostlarım var yanımda...
en iyisi sen hiç gelme, yolun açık olsun arkadaşım...
desen ya neyin var, iyimisin diye...
desen bana, bugün sendeyim konuşacağız uzun uzun, sabahlara dek dinleyeceğim seni diye...
sarılsan bana öyle sıcak, derin...
ağlasam omzunda tıpkı çocukluğumdaki gibi hıçkırıklarla...
artık ağlayamıyorum bile eskisi gibi biliyor musun ?
kaybettim sanki kendimi bulamıyorum...
keşke gelsen kurtarsan beni...
keşke dönsek çocukluğumuza yeniden arkadaşım...
arkadaş olmak kolaymışta,dost olmak zor işmiş meğer...
dost bildiklerin dost çıkmazmış genelde ve bu durum feci halde üzermiş insanı, sen beni üzünce anladım...
eskiden olsa, olsun canın sağolsun, arada yanımda olsan yeter derdim...
ama dedim ya ben kendimi kaybettim...
artık eski ben değilim...
hayatta kalmaya çalışmak zor işmiş...
bu yolculukta iyi günde değil de kötü günde yanında olanlar kıymete binermiş...
asıl dost ummadığın yerden gelirmiş yeni anladım...
sen şimdi bana geliyorsun ya yalandan...
boşver iyisimi hiç gelme arkadaşım...
benim artık arkadaşa değil dosta ihtiyacım var, iyi günümde iyiyim nasılsa, kötü günde ise arkadaşa gerek yok nasılsa dostlarım var yanımda...
en iyisi sen hiç gelme, yolun açık olsun arkadaşım...
nolur dönme geri !
nolur dönme geri...
nolur dönme, dönmek isteme, hatta arama bile...
sesini duyarsam affederim, dönmek istersen kabul ederim, seviyorum dersen inanırım çünkü...
bütün dünya üstüme gelse, herkes karşı çıksa bile inanırım...
yanlış olduğunu bile bile inanırım... yanacağımı bile bile inanırım... yeniden gideceğini bile bile inanırım...
benim seni ne çok sevdiğimi bilemezsin sen... bilseydin gidemezdin zaten...
çok sevince insan inanmak ister yanlış olduğunu bildiği halde... yanacağını bile bile yürür ateşe... nolur yangınım olma benim, nolur sebebim olma, gelme yeniden !
bilirim gelsen de, gitsen de sen yanmazsın ama nolur bari beni yakma...
nolur dönme, dönmek isteme, hatta arama bile...
sesini duyarsam affederim, dönmek istersen kabul ederim, seviyorum dersen inanırım çünkü...
bütün dünya üstüme gelse, herkes karşı çıksa bile inanırım...
yanlış olduğunu bile bile inanırım... yanacağımı bile bile inanırım... yeniden gideceğini bile bile inanırım...
benim seni ne çok sevdiğimi bilemezsin sen... bilseydin gidemezdin zaten...
çok sevince insan inanmak ister yanlış olduğunu bildiği halde... yanacağını bile bile yürür ateşe... nolur yangınım olma benim, nolur sebebim olma, gelme yeniden !
bilirim gelsen de, gitsen de sen yanmazsın ama nolur bari beni yakma...
çok seviyorum seni...
senden öncem hiç yokmuş gibi hissediyorum... eskileri anımsamaya çalıştıkça hep seninle geçen anlar canlanıyor gözümün önünde... sanki seni o ilk gördüğüm an doğdum ben ve seninle geçen yıllarla birlikte büyüdüm...
insanın birini çok sevmesi garip birşeymiş... ben yalnızca filmlerde olur zannederdim,halbuki gerçek hayatta da mümkünmüş... sevda denen şey gerçekmiş, sevdalanmak diye birşey varmış... leyla ile mecnun aşık oldukça daha çok anlam kazanırmış, ben seninle yaşadıkça anladım...
eskiden hep hayal kurardım, tıpkı seninle yaşadığımız anlar gibiydi hayallerim... olmaz derdim, böyle hayaller kurma derdim kendime, yaş ilerledikçe göreceksin insanlar ne iki yüzlü derlerdi bana hep, bende kendime tekrarlardım bunu sürekli,gerçek aşktan ümidimi kesebilmek, hayal kırıklığına uğramamak için...
büyüdükçe anladım ki ; evet insanlar iki yüzlü fakat genelleme yapmak yanlışmış... insanların arasından senin gibi cevherlerde çıkabiliyormuş... meğerse gerçek aşk diye birşey varmış... seni tanıyınca anladım...
umudumu kaybettiğim anda buldum seni, en ihtiyacım olduğu anda buldun beni...çok seviyorum ben seni... herkes duysun çok seviyorum seni...
insanın birini çok sevmesi garip birşeymiş... ben yalnızca filmlerde olur zannederdim,halbuki gerçek hayatta da mümkünmüş... sevda denen şey gerçekmiş, sevdalanmak diye birşey varmış... leyla ile mecnun aşık oldukça daha çok anlam kazanırmış, ben seninle yaşadıkça anladım...
eskiden hep hayal kurardım, tıpkı seninle yaşadığımız anlar gibiydi hayallerim... olmaz derdim, böyle hayaller kurma derdim kendime, yaş ilerledikçe göreceksin insanlar ne iki yüzlü derlerdi bana hep, bende kendime tekrarlardım bunu sürekli,gerçek aşktan ümidimi kesebilmek, hayal kırıklığına uğramamak için...
büyüdükçe anladım ki ; evet insanlar iki yüzlü fakat genelleme yapmak yanlışmış... insanların arasından senin gibi cevherlerde çıkabiliyormuş... meğerse gerçek aşk diye birşey varmış... seni tanıyınca anladım...
umudumu kaybettiğim anda buldum seni, en ihtiyacım olduğu anda buldun beni...çok seviyorum ben seni... herkes duysun çok seviyorum seni...
21 Şubat 2013 Perşembe
NAZIM HİKMET SÖZLERİ
Ne kadar seviyorsun dersen; o kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin.
Benim sevdasında bencil, ama yüreğinde sağlam sevdiğim. Aklıma gelişini seveyim, ne güzel darma duman ediyorsun beni.
Pişman değilim yaşadıklarımdan, öfkem belki de yaşayamadıklarımdan…
Evet... Belki umudum kalmadı geleceğimden; ama asla pişman değilim geçmişimden.
Korkma bana aşık olmaktan ya da çekip gitmekten. Çünkü kalbimdeki hiçbir cesedi sahipsiz bırakmadım ben.
İnsan birisiyle yaşlanmalı, birisi yüzünden değil.
Düşmana inat birgün daha fazla yaşayacaksın.
Ne acıdır insanın bildiğini anlatamaması. ‘Ben’ deyip susması, ‘Sen’ deyip ağlamaklı kalması.
Hapşurduğumda, çok yaşa, iyi yaşa yerine benimle yaşa deseydi keşke. Bende,sende gör değilde, emrin olur deseydim sessizce.
Arkadaşlık ağaca benzer, kurudu mu bir daha yeşermez.
Sen benim sarhoşluğumsun, ne ayıldım, ne ayılabilirim, ne ayılmak isterim!
Dost uğrunda ölmek kolay, fakat uğrunda ölünecek dostu bulmak zordur.
Artık ne geri gelmeni beklerim ne de ben gelirim. Nasılsa ben bir şey kaybetmedim, sen bensizliği seçtin. Karar senin
Her gelen sevmez ve hiçbir seven gitmez unutma. Bil ki; giden dönüyorsa sevdiğinden değil, kaybettiğindendir aslında.
Sende ben; imkansızlığı seviyorum fakat; asla ümitsizliği değil.
Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye işte ben onlardan değilim ben sensiz de yaşarım, ama seninle bir başka yaşarım.
Tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da, hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Kimselere anlatamadım. Kendime bile.. Ola ki ağzımdan kaçırır, bir daha tutamam seni.
Ne ben Sezarım, ne de sen Brütüssün. Ne ben sana kızarım ne de zatın zahmet edip bana küssün. Artık seninle biz, düşman bile değiliz
Kim bilir... Masalınızın kahramanı, başka bir hikayenin figüranı olmaya gitmiştir belki de.
Benim kelime hazinem çok geniştir, derdim. Senin bir kelimene yetemedim, git, ne demekti sevgilim?
Biz başka severdik. O yüzden başka sevemedik.
O bensizliği göze aldıysa, ben onsuzluktan birşey kaybetmem
Yürekli bir kadının başı, yüreksiz bir erkeğin omuzuna ağır gelir.
Kalbimde kalbine yok bile kinim, bence artık sen de herkes gibisin.
Kelebek misalidir aşk; anlamayana ömrü günlük, anlayana bir ömürlük!
Birgün bensizlik çalar kapını. Benli dünleri düşünür, avunursun. Sanma ki yalanlar içinde, ben gibi bir doğru bulursun.
Ne kötüdür insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması. Ne kötüdür ona an kadar yakın, bir asır kadar uzak olması!
Çok yorgunum, beni bekleme kaptan. Seyir defterini başkası yazsın. Çınarlı, kubbeli mavi bir liman. Beni o limana çıkaramazsın...
CAN YÜCEL SÖZLERİ
Kimileri seviyorum der, çünkü ezberlemiştir. Kimileri diyemez, çünkü gerçekten sevmiştir
Seni seviyorum demek değil ki marifet, önemli olan o kelimenin tüm sorumluluklarını alabilmek
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık; çalınan birinin kalbiyse eğer.
Öyle bir seveceksin ki, yüreğinden kimse ayıramayacak. Ve öyle birini seveceksin ki, seni gözleriyle bile aldatmayacak.
Bir insanı herhangi biri kırabilir; ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş. Çok acıttığında anladım.
Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
Birine verilecek sevgin yoksa, ona ümit dolu gözlerle bakma.
Gidene söylenecek söz yok, sevse zaten gitmezdi; ama gelene de pek sevinmemek gerek, çünkü o da başkasından geldi.
İçin yanarken üşümek, yüreğin kan ağlarken gülmek, özleyip de sevdiğini görememek.. İşte aşk bu olsa gerek.
Aşkta önemli olan aynı elleri tutmak değil, bir ömür hiç bırakmamaktır.
İnsanlarında yan etkileri olabiliyor. Kimileri başını döndürürken kimileri mideni bulandırıyor.
Sevdiğin kadar sevilirsin
Bir insana zorla sevdiremezsin kendini, Bana güven diyemezsin. O bunu hissetmiyorsa, tek bir söz söyleyebilirsin: Sen bilirsin.
Galiba yoruldum. Herşey kadar, herkes kadar, sen kadar. Kendimi her kaybettiğimde, seni de kaybediyor olmaktan yoruldum.
Bir hayli kırgınım. Beni anlamadığın kelimelerin, aslında her şeyi anlatıyor oluşlarına kırgınım.
Birini seveceksen, onu herşeyinle sevme. Çünkü bittiğinde; onu unutamamana değil, unutamayacak kadar çok sevdiğine yanarsın.
Ağzıyla kuş tutsa da sevemediğim insanlar var benim! Bir de canıma okusa bile sevmekten vazgeçemediklerim.
Bilir misin ne zordur severek yaşamak. Ona benimsin deyip sarılamamak. Ne zordur hep yakın hissedip aslında ondan uzak olmak.
Küçükken annem, yerde ekmek görünce yükseğe koy kuşlar yer derdi. Sevdiklerimizi hep yüksekte tuttuk, acaba kuşlar mı yedi ?
Ağlayanı güldürebilmek ağlayanla, ağlamaktan daha değerliymiş.
Bu tarafta çok kişiyle yatarsan diğer tarafta yatacak yer bulamazsın.
Üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım.Değmeyenlere zaten üzülmem.Üzüldüğüm şey,değmeyenlere yüreğimin değmiş olmasıdır.
Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda anladım.
Çok sahiplenmeden seveceksin mesela. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, hemde hep senin kalacakmış gibi.+
Üşüyordum. Sarılacak bir şeyler ararken seni buldum.Dokundum. Yanıyordun...Elimi çekmek zorunda kaldım çünkü beni de yakıyordun . Sana dokunsam yanıyor elimi çeksem donuyordum . Şimdi düşünüyorum, seninle olup yanmak mı zor yoksa sensiz kalıp donmak mı ?
Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından, dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.
20 Şubat 2013 Çarşamba
yokluk
yokluğun bana çok şey öğretti...mesela varlığına şükretmeyi öğrendim...
yokluk bana var olanların bir hediye olduğunu öğretti... kıymet bilmek gerektiğini... herşeye mızmızlanmamayı, eldekilerle mutlu olmaya çalışmanın gerekli olduğunu öğretti...
yokluk bana geçmişte meğer ne mutluymuşum dedirtti... neden üzülmüşüm ipe sapa gelmeyen şeylere, neden dökmüşüm onca gözyaşını ?
yokluk bana senin yokluğunun ne kadar acı verici olduğunu öğretti... insanın yokluğu tatmadan varlığın ne kadar kıymetli olduğunu anlamakta güçlük çektiğini öğrendim ben yoklukla... yokluk yok olmaya yüz tutmakmış, eldekiler ne kadar kötü olursa olsun meğer haz verici mutluluklarmış...yokluk meğer çok acıymış...yokluklarımla birlikte yokluğunla savaşırken öğrendim...
artık varsın neyse ki sevgili... yoksa yokluğun yok olmama sebep olacaktı belki de bir gün... iyiki geldin sevgilim...iyiki geldin de beni yokluklarımdan kurtardın, yokluğundan kurtardın... elimden tuttun ayağa kaldırdın... iyiki sende yok olmadın sevgilim... iyiki yok olmama izin vermedin...
yokluk bana var olanların bir hediye olduğunu öğretti... kıymet bilmek gerektiğini... herşeye mızmızlanmamayı, eldekilerle mutlu olmaya çalışmanın gerekli olduğunu öğretti...
yokluk bana geçmişte meğer ne mutluymuşum dedirtti... neden üzülmüşüm ipe sapa gelmeyen şeylere, neden dökmüşüm onca gözyaşını ?
yokluk bana senin yokluğunun ne kadar acı verici olduğunu öğretti... insanın yokluğu tatmadan varlığın ne kadar kıymetli olduğunu anlamakta güçlük çektiğini öğrendim ben yoklukla... yokluk yok olmaya yüz tutmakmış, eldekiler ne kadar kötü olursa olsun meğer haz verici mutluluklarmış...yokluk meğer çok acıymış...yokluklarımla birlikte yokluğunla savaşırken öğrendim...
artık varsın neyse ki sevgili... yoksa yokluğun yok olmama sebep olacaktı belki de bir gün... iyiki geldin sevgilim...iyiki geldin de beni yokluklarımdan kurtardın, yokluğundan kurtardın... elimden tuttun ayağa kaldırdın... iyiki sende yok olmadın sevgilim... iyiki yok olmama izin vermedin...
olduğu kadar , olmadığı kader
yolumu kaybettiğimi düşünürüm çoğu zaman... boşlukta bulurum kendimi... çıkmaz sokaklarda yürüyor gibi olurum... kalabalık içindeki yalnız, şen kahkahalar atan mutsuz olurum yeri geldiğinde... yolumu kaybettiğim zaman başka bir yol ararım... kendime verdiğim sözleri hatırlamaya çalışırım... bir benmiyim yolunu kaybeden diye düşünürüm... toparlanmaya çalıştıkça daha çok dibe batarım çoğu zaman.... tam kendimi bıraktığım anda bir şey olur, biri birşey söyler, biri tutar elimden ve kendime gelirim aniden... böyledir işte benim hayattaki yolculuğum... bir düşer, bir kalkar , bir güler, bir ağlarım tıpkı herkes gibi... ne zaman yalnız hissetsem kendimi bir ben değilim ki bu hayatta , bak şu camdan dışarı, ışığı yanan evlerin çoğunda ne dertler var diye geçiririm içimden... affetmeye çalışırım kendimi... sonra anlarım ve kabullenip öyle devam ederim yoluma... kader vardır ve bazı şeyleri istesem de değiştiremem... uğraşırım , çabalarım , baktım olmuyor sonunda bırakırım... hani derler ya, olduğu kadar , olmadığı kader...aynen öyle işte...olduğu kadar , olmadığı kader.
ÖZDEMİR ASAF SÖZLERİ
Bir sevgiyi anlamak, bir yaşam harcamaktır… Harcayacaksın!
Bekle dedi gitti. Ben beklemedim, o da gelmedi… Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi…
Bana yalanlar söylese yetinecektim, ama yalan söyledi.
Beni öyle bir yalana inandır ki, ömrümce sürsün doğruluğu.
Bir seni görsün istiyorsan gözüm, bir beni görmeli gözün.
Gerçek değer; gelmesi boşluk dolduran değil gitmesi boşluk yaratandır.
Yaşamak değil, beni bu telaş öldürecek.
Benimle ömür geçer mi ki dedim. Senle geçirmeye ömür yeter mi ? dedi. İşte bu bana bir ömür yetti.
Dost gerçekleri.. Düşman işine geleni.. Deli ağzına geleni.. Aşık içinden geçeni söylermiş
Ben sevmekten hiç borçlu çıkmadım.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de, sana hep yeniden başlamak isterim
Kolay mıdır bir anda herşeyden vazgeçip gitmek, yoksa herşeye rağmen gitmekten vazgeçip sevmek mi gerek ?
Bugüne en uzak gün, dün.
Her seven sevilenin boy aynasıdır. Sevmek sevilenin o aynaya bakmasıdır.
Tek kişilik miydi ki bu şehir, sen gidince bomboş kaldı…
Sana gitme demeyeceğim,genede sen bilirsin ,yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim ama incinirsin
Sen bana bakma ben senin baktığın yerde olurum.
Gelmesen önemli değil, gelsen önemli olurdu!.. Gelmemen büyük yalnızlığımı doldurdu.
Bekle dedi gitti. Ben beklemedim, o da gelmedi… Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi…
Bana yalanlar söylese yetinecektim, ama yalan söyledi.
Beni öyle bir yalana inandır ki, ömrümce sürsün doğruluğu.
Bir seni görsün istiyorsan gözüm, bir beni görmeli gözün.
Gerçek değer; gelmesi boşluk dolduran değil gitmesi boşluk yaratandır.
Yaşamak değil, beni bu telaş öldürecek.
Benimle ömür geçer mi ki dedim. Senle geçirmeye ömür yeter mi ? dedi. İşte bu bana bir ömür yetti.
Dost gerçekleri.. Düşman işine geleni.. Deli ağzına geleni.. Aşık içinden geçeni söylermiş
Ben sevmekten hiç borçlu çıkmadım.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de, sana hep yeniden başlamak isterim
Kolay mıdır bir anda herşeyden vazgeçip gitmek, yoksa herşeye rağmen gitmekten vazgeçip sevmek mi gerek ?
Bugüne en uzak gün, dün.
Her seven sevilenin boy aynasıdır. Sevmek sevilenin o aynaya bakmasıdır.
Tek kişilik miydi ki bu şehir, sen gidince bomboş kaldı…
Sana gitme demeyeceğim,genede sen bilirsin ,yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim ama incinirsin
Sen bana bakma ben senin baktığın yerde olurum.
Gelmesen önemli değil, gelsen önemli olurdu!.. Gelmemen büyük yalnızlığımı doldurdu.
19 Şubat 2013 Salı
kalpli kek tarifi-basit yapım
işte benim çok basit yapımlı kalpli kek kalıbında pişirdiğim muhteşem kekim :)
malzemeler:
2 yumurta
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı yoğurt yoksa süt
1,5 su bardağı şeker
kabartma tozu
vanilya
2 su bardağı un
yapılışı:
yumurtaları ve şekeri bir kapta mikserle çırpıyoruz. sonra sırayla diğer malzemeleri de ekleyip çırpmaya devam ediyoruz. kek kalıbını yağlıyoruz. çırpma işlemi bitince karışımın yarısını kek kalıbına döküyoruz. kalan karşıma dilediğimiz kadar kakao ekleyip biraz daha çırpıyoruz mikserle. daha sonra onuda ekliyoruz kek kalıbımıza diğer karışımın üzerine. 150 derece fırında yaklaşık 30-40 dakika kadar pişiriyoruz. pişip pişmediğini anlamak için kuru bir bıçak batırıyoruz kekimize. bıçak kuru çıkarsa olmuş demektir. afiyet olsun :)
16 Şubat 2013 Cumartesi
ya sen gelmezsen ?
ben beklerim beklemesine de
ya sen gelmezsen ?
işte o zaman ne yaparım bilmem...
beklemek dert değil de
arada düşünmeden edemiyorum işte,
ben beklerim ama
ya sen gelmezsen ?
ya sen gelmezsen ?
işte o zaman ne yaparım bilmem...
beklemek dert değil de
arada düşünmeden edemiyorum işte,
ben beklerim ama
ya sen gelmezsen ?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)