çocukluğum ne güzeldi...
peki ya gençliğim ona ne demeli...
hey gidi günler hey, ne mutluyduk be eskiden, şimdi öyle mi !
geçen sene herşey daha güzeldi sanki...
geçen ay ne de mutluymuşum meğer farkında değilmişim...
ah 2 gün öncesine bi dönebilsem...
tanıdık geldi mi bu cümleler sizlere de? sürekli sarfettiğim ve etrafımdakilerden genellikle duyduğum cümlelerden birkaçıydı bunlar sadece...
geçmiş...
geçmiş geçmiyor bi türlü nedense... sürekli oradayız... anlattıklarımız, düşündüklerimiz,hayallerimiz,içimiz dışımız hep geçmiş... yada en azından benim öyle diyebilirim...
keşke öyle yapmasaydım, keşke şöyle demeseydim, keşke o anın tadına varabilseydim...
iyide şuan içinde bulunduğumuz dakika da 1 dakika sonra geçmiş olmayacak mı ?
olacak değil mi? nede acı geliyor böyle söyleyince kulağa...
peki madem içinde bulunduğumuz her an kıymetli, yaşadığımız her an biraz sonra geçmiş olacak, öyleyse geçmişe pişmanlık öfke duymak ne diye? biz geçmişi düşünürken şimdiyi de harcıyoruz öyleyse...
üç ay önce, bir yıl önce yada çok çok daha önce çok mutluyduk diyelim, tamam öyle olsun... peki, şimdiyi geçmişi düşünerek harcarsak bir daha öyle güzel anlar yakalayabilecek miyiz? madem geçmişte mutlu günlerimiz vardı, madem geçmiş güzeldi, öyleyse anın tadını çıkarmaya çalışarak, geçmişe taşıyacağımız her anı güzelleştirmek daha doğru değil mi? bence öylesi doğru...
bence geçmişin zincirlerinden kurtulmak gerek... bence her anı doyasıya yaşamak, an acıysa bile geçeceğini bilip ona göre haykırmak gerek... mutlu olmak gerek... mutlu etmek gerek... gülümsemek gerek,gülmek gerek, kahkaha atmak gerek... şükretmek gerek... bugün mutsuz olduğumuzu sandığımız günleri gün gelir ne güzel günlerdi diye hatırlayabiliriz... gün gelir mutsuzuz sandığımız andan daha mutsuz anlar yaşayabiliriz... öyleyse neden bu karamsarlık... neden bu hüzün...
Allah sağlık versin de, gerisi elbet gelir... elbet her an güzeldir... sadece kıymetini bilmek, farkında olmak gerekir...
i.y.ayboran
i.y.ayboran
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder