keşke yazmakla bitseydi acılarım... kafamdaki deli sorular, bitmek üzere olan inancım ve tükenmekte olan ruhum yazdıkça rahatlayabilseydi keşke...
herşeyin eskisi gibi olması için nelerimi vermezdim ki! neler feda etmezdim o kıymetini bilmediğim zamanlardaki mutluluğa erişebilmek için...
neden ben diye çok sorguluyorum... çok yalvarıyorum allaha ve hiç bir sonuç alamadıkça öfkem daha çok artıyor hayata... ve işte o zaman inancım tükenmeye başlıyor,umutsuzluğum had safaya ulaşıyor... olmayınca olmuyor işte zorlamanın manası yok diyorum bazen, kadere de inanırım zaten, demek ki kaderimde güleceğim nokta buraya kadarmış, bundan sonra aklımda, karşımda , ruhumda hep gözyaşı olacak.. hep hüzün, hep mutsuzluk... sonra diyorum ki kendime saçmalama kalk ayağa, silkelen bi kendine gel... neler var şu dünyada, şu evlerin içinde neler yaşanıyor kimbilir... olmuyor... bir yere kadar saçma telkinlerle ayakta kalabiliyorum, sonra yine çöküş, yine dibe yaklaşıyorum...
olmayacak gibi hissediyorum... sanki hayatım hiç düzene oturmayacak ve ben hiç mutlu olamayacağım... böyle düşündükçe deliriyorum , olmuyor işte, gecenin bu saatinde bana batan o rahat yatağımdan kalkıp bu satırları yazacak kadar bunaldım artık çok sıkıldım hayatımdan... olup olmayacağını bilmediğim bir mucizeyi beklemekten tükendim... beklemek çok zor işmiş be arkadaş, insanı insanlıktan edermiş... hele ki beklenen kendi hayatının düzelmesi ise beklemek ölüm acısından betermiş...
herşeyin eskisi gibi olması için nelerimi vermezdim ki! neler feda etmezdim o kıymetini bilmediğim zamanlardaki mutluluğa erişebilmek için...
neden ben diye çok sorguluyorum... çok yalvarıyorum allaha ve hiç bir sonuç alamadıkça öfkem daha çok artıyor hayata... ve işte o zaman inancım tükenmeye başlıyor,umutsuzluğum had safaya ulaşıyor... olmayınca olmuyor işte zorlamanın manası yok diyorum bazen, kadere de inanırım zaten, demek ki kaderimde güleceğim nokta buraya kadarmış, bundan sonra aklımda, karşımda , ruhumda hep gözyaşı olacak.. hep hüzün, hep mutsuzluk... sonra diyorum ki kendime saçmalama kalk ayağa, silkelen bi kendine gel... neler var şu dünyada, şu evlerin içinde neler yaşanıyor kimbilir... olmuyor... bir yere kadar saçma telkinlerle ayakta kalabiliyorum, sonra yine çöküş, yine dibe yaklaşıyorum...
olmayacak gibi hissediyorum... sanki hayatım hiç düzene oturmayacak ve ben hiç mutlu olamayacağım... böyle düşündükçe deliriyorum , olmuyor işte, gecenin bu saatinde bana batan o rahat yatağımdan kalkıp bu satırları yazacak kadar bunaldım artık çok sıkıldım hayatımdan... olup olmayacağını bilmediğim bir mucizeyi beklemekten tükendim... beklemek çok zor işmiş be arkadaş, insanı insanlıktan edermiş... hele ki beklenen kendi hayatının düzelmesi ise beklemek ölüm acısından betermiş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder